Kaan Eminoğlu Kişisel Blog
Yolunu Kaybedip Dünyaya Düşmüş Bir Serdengeçti

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?

Forum - Zararlı deniz canlıları

Burdasın:
Forum => Hayvanlar Dünyası => Zararlı deniz canlıları

<-Geri

 1 

Devam->


Feyzioglu
(şimdiye kadar 296 posta)
03.11.2007 10:37 (UTC)[alıntı yap]
Ülkemizin üç yanı denizlerle çevrilidir. Ne yazık ki yakın zamana kadar bu denizlerden gereğince yararlanılamadığı bir gerçektir. Ancak bu gürlerde değişen yaşam koşulları ve dünya görüşleri doğrultusunda, denizlerimiz önem kazanmaktadır.

Çok geniş anlamlarda düşündüğümüzde, denizlerden Ticari Askeri ve Sportif amaçlarla yararlanılmaktadır. Yüzyılın başından buyana baş döndürücü bir hızla gelişen teknoloji, denizaltının gizemli dünyasını insanlara açmıştır. bütün dünya her geçen gün daha çok sayıda insan, derinliklerin çekiciliğine kapılmaktadır.

Konuya yabancı olanların ürkütücü ve tehlikeli bulduğu deniz; yıllar süren deneme ve çalışmalar sonucu saptanmış kurallara uyan, bilgili ve bilinçli bir balıkadam için son derece güvenli bir ortamdır. Sualtında olabilecek kazların ve tehlikeli durumların yaratıcısı, genellikle dalıcının kendi kusur ve hatalarıdır. Sualtında olmuş kazaların çok çok küçük bir kısmı deniz canlılarından kaynaklanmaktadır bu olayların oluş nedeni de çoğunlukla dalıcıların deniz canlıların, iyi tanımamaları ve bilmemeleridir. Balıkadam ve dalgıçlar dalışları sırasında karşılaştıkları deniz canlılarını tanıdıkları, onlara karşı nasıl davranmalarını bildikleri sürece bu tehlikeler ortadan kalkacaktır.

Denizdeki tehlikeli canlılar söz konusu edildiğinde, deniz ile ilgisi olsun olmasın hemen herkesin aklına ilk gelen köpekbalıkları olmaktadır. Bu hayvanlar gerek abartılan öyküler, haberler ve gerekse canavarlıkları konu alınarak hazırlanmış pek çok korku filmi yardımıyla, denizlerdeki dehşetin temsilcileri olmuşlardır. Konuya ilişkin bilgisi sınırlı olan milyonlarca insanda da köpekbalığı bir fobi olmuştur. Sanıldığının tersine denizlerde, dalıcıların yaşamlarını tehlikeye düşüren olayların asıl sorumluları özellikle tropik denizlerde, boyca çok küçük olan deniz canlılarıdır. Bazı küçük zehirli balıklar, çeşitli küçük kabuklular, deniz kestaneler vb. gibi.

Denizde yaşayan türlerin ancak on binde biri dalıcılar için tehlike kaynağı olabilir. Bugün dünya denizlerinde dolaşan 350’ den fazla değişik türdeki köpekbalıklarının insan için çok tehlikeli olabilecek tür sayısı 4’ tür. Ilıman iklim kuşağında yer alan ülkemiz denizlerinde, sıcak denizlere oranla tehlikeli sayılabilecek çok az deniz canlısı yaşamaktadır. Belki de bu açıdan bakıldığında denizlerimiz için dünyanın en güvenli denizleri denilebilir. Yinede dalıcıların kendilerine zararlı olabilecek deniz canlılarını bilmeleri ve gerekli önlemleri almaları dalışların güvenliğini arttıracaktır.


BOZCAMGÖZ ( Hexanehus griseus-Bannaterre, 1788 ) :

İngilizce adı; Buruntnose Sixgill Shark; Requin grie’ dir. Boyları 5 m' ye kadar ulaşabilen büyük köpek balıklarıdır. 6 çift solungaç yarığı ve sırtlarında bir yüzgeç bulunur. küçük gözlü olup, alt ve üst çenesindeki dişler değişiktir

Ilıman ve tropik kıyısal Denizlere dağılan Bozcamgözlere, Ege ve Batı Akdeniz kıyılarımızda rastlanabilir. Yetişkinlerin çoğunlukla çok derin suları sevmelerine karşın, genç bireyler bazen sahillere yaklaşabilirler. Genellikle gündüzleri derinlerde geçirip geceleri avlanırlar. Yemek listelerinde pek çok çeşitte deniz canlısı bulunur (Diğer küçük köpekbalığı türleri, Vatozlar Mürekkep balıkları, çeşitli balıklar Yengeçler, Karidesler. Foklar gibi) az hareketli fakat güç!ü yüzücülerdir.

Derin sularda yaşadıklarından, dalıcılarla pek karşılaşmazlar. Ürkütülmedikleri yada rahatsız edilmedikleri sürece saldıramadıkları bilinmektedir. Ancak küçük bireylerin zıpkınla vurulduklarında saldırdıkları görülmüştür.

Köpek Balıklarına Karşı Bazı Önlemler :

Asla yalnız dalmayanız. Yalnız dalıcılar, kalabalık bir gruba oranla daha büyük tehdit altındadır. Çok gerekmedikçe köpekbalıklarının olduğu bilinen yerlere dalmayınız. Dalış sırasında dalıcılarda herhangi bir nedenle oluşacak kesik yada yaralarla suya karışacak kan, köpekbalıklarını saldırıya yöneltebilir. Dalıcı bu gibi durumlarda hemen suyu terk etmelidir. Çok gerekmedikçe kanallar, körfez ağızları, akarsu ağızları gibi köpekbalıklarının bol bulunabileceği yerlerde ve yine bulanık görüş uzaklığının sınırlı olduğu bölgelerde dalmayınız. Eğer dalış sırasında çevrenizdeki balıklar birden bire düzensiz ve ürkekçe hareket etmeye başlayıp kaçışırlarsa suyu terk ediniz. Dalış sırasında olabildiğince dikkat çekecek parlak cisimler taşımamaya özen gösteriniz ve sürekli çevrenizi gözleyiniz. Köpek balıklarının daha hareketli oldukları ve beslendikleri gece saatlerinde olabildiğince dalmaktan sakınınız. Karşılaştığınız köpekbalığının davranışlarını dikkatle izleyiniz. Köpekbalığının geçişini engelleyecek bir konumda kalmayınız. Eğer hayvan birden hareketlenir, önceki yüzüşünü değiştirirse hemen o bölgeden uzaklaşın yada suyu terk edin. Eğer büyük bir köpekbalığı görürseniz en kısa sürede suyu terk ediniz. Bu sırada hayvanın ilgisini çekmemek için olabildiğince sakin ve gürültüsüzce hareket ediniz. Su dışına çıkıncaya kadar köpekbalığını izlemeyi sürdürünüz. Zıpkınla vurulan balığın düzensiz hareketleri ve yaralarından suya karışan kan, köpekbalığını uyarabilir. Zıpkınlanmış balıkları yanınızda taşımayınız. En kısa sürede su dışına çıkarınız. Köpekbalığı ile karşılaştığınızda soğuk kanlı olup, paniğe kapılmayınız.

Yapılacak bilinçsiz hareketler köpekbalığını uyarabileceği gibi çok ciddi dalış kazaları ve hastalıklarına sebep olabilir. Dalıcılar köpekbalıklarıyla karşılaştıklarında on!ar belli bir uzaklıkta tutabilecek ucu sivri 1-1,5 metre uzunluğunda tahta fiber yada ********l sopalar taşımalıdırlar. Yeterli uzunluktaki zıpkın tüfeklerini de aynı amaçla kullanabilirler. Saldıracak gibi görünüyorsa da yaklaşan bir köpek balığına yapılacak en son iş onu zıpkınlamak yada bıçaklamak olmalıdır. Onu sizden uzakta tutacak bir cisim kullanmayı yeğleyiniz.

Yaralanan köpekbalığı çok daha saldırganlaşacaktır. Köpekbalıklarıyla karşılaşıldığında eğer sahil yakındaysa doğrudan yüzeye çıkmak yeme dipten sahile yüzüp oradan çıkmak daha güvenlidir. Dalış kayalık bir yerde yapılıyorsa ve çevrede köpekbalıkları belirirlerse kayaların arasına girmek yararlı olabilir. Köpekbalıklarının görme duyuları çok zayıftır. Buna karşılık koku alma ve su içindeki titreşimleri algılama duyuları çok gelişmiştir.


MÜREN ( Muraena Helena Linnaeus,1758 ) :

İngilizce adı Moray cel’ dir. Boyları 1.5 m.’ ye kadar uzayabilir. Görünüşleri yılanı andırır yanlarından yassılaşmıştır. Göğüs yüzgeçleri olmayan Mürenin kuvvetli çeneleri son derece keskin dişlerle kaplıdır. Genelde renkleri esmer olup üzerlerinde sarı lekeler bulunur.

Ege ve Akdeniz kıyılarında rastlanabilecek mürenler sanıldığı gibi saldırgan değildir. Kayaların içindeki oyuklarda yaşayan bu hayvanlara dikkat etmek gerekmektedir. Yuvalarına el sokulmadıkça yada zıpkınlanmadıkça pek insanlara saldırmazlar. Koku alma duyusu çok gelişmiş olan mürenleri balıkadamların yanlarında taşıdıkları avlamış oldukları balıklarda uyarabilmektedir. Bir kez ısırdıkları zaman öldürünceye kadar çeneleri açılmayabilir. oldukça derin ve çok geç kapanan bir yara acarlar. Zehirli olmamakla birlikte ağızlarındaki çok çeşitli bakteriler nedeniyle ısırılan yer çoğunlukla iltihaplanır. Kişinin duyarlılığına bağlı olarak durum ağırlaşabilir. Yara, sabunlu su ile yıkandıktan sonra kanama varsa durdurulmalıdır hasta en yakın sağlık kuruluşuna ***ürülmelidir.

İSKORPİT ( Scorpaena Sp. Linnaeus,1758 )
İngilizce adı Scorpion Fish’ tir. Rengi esmer kahverengi olup boyu 20 cm.’ yi pek geçmez. Özellikle sırt yüzgeçleri zehir içerir. Bütün denizlerimizde yaşamaktadırlar. Çok etkin bir zehir içermemekle birlikte dikenleri battığında kişinin duyarlılığına bağlı olarak, çok acı veren ve geç kapanan bir yara oluşmaktadır. Bu durumda eğer diken yaranın içinde kırılıp kalmışsa çıkarılmalı yara sabunlu su ile yoksa amonyak ile yıkanmalıdır.

ÇARPAN BALIĞI (Trakonya)-(Trachintjs st.):

İngilizce adı Weever fish’ tir. Denizlerimizde üç türü yaşamaktadır, birbirine çok benzerler, vücutları yanlardan hafifçe yassılaşmış olup, gözler başın üzerinde yer alır Renk üst kısımlarda mavi-kırmızıda, kırmızı-gri’ ye değişmekte karın kısımlarında kirli beyaz olmaktadır. Göğüs ve özellikle sırt yüzgeçlerinin önde yer alan dikenlerinde çok etkin zehir içerirler. Boyları en çok 40 cm' dir. Çoğunlukla kendini kuma gömen bu balıkların, üzerlerine basıldığında yada çıplak elle tutulduğunda, dikenleri batmakta ve hemen çok şiddetli bir ağrı başlamaktadır. Yaranın çevresi kızarmakta ve şişmektedir.

Kişinin duyarlılığına bağı olarak, bulantı, kusma, adale seyirmesi, solunum zorluğu, kalp durması şok ve koma gibi çok ciddi olaylar olabilmektedir. İğnenin batması durumda, yara amonyak ile yıkanmalı ve zehirin yapısını bozabilmek için olabildiğince sıcak suya sokulmalıdır. Hasta en kısa zamanda en yakın sağlık kuruluşuna ***ürülmelidir. Şişen yerlere buz ve alkol pansumanı yapılabilir

VATOZ (Raja Clavata)


İngilizce adı Thornback Ray’ dir. Genellikle kumlu diplerde yaşarlar. Görüntü olarak yassı ve koyu renkli olup, kalkan balığına benzerler. kuyruğunda zehirli dikenler mevcuttur. Zehirli dikeninin sokması halinde derhal şiddetli bir darbe gibi hissedilmekte ve dayanılmaz bir sancıya dönüşmektedir. Kusma, terleme, karın ağrısı ve kalp çarpıntısına yol açmaktadır. Eti zehirli ve tehlikelidir. İskorpit balığına uygulanan tedavi yöntemi uygulanmalıdır.

DENİZ ANASI :

Bilindiği gibi Deniz Anası’ nın çok çeşitli türleri vardır. Özellikle yaşadıkları bölgelere ve okyanuslara göre boyları, renkleri ve zehir şiddetleri de değişmektedir. Bu canlılar, ölü olsalar bile dokundukları her cisme zehirini akıtırlar. Deniz anaları özellikle ısırdıkları veya dokundukları bölgelerde kaşıntı başlamakta ve daha sonra yerini acıya bırakmaktadır.

Denizanalarının tahribatlardan en önemlisi kırmızılaşma ile kana karışan zehirin miktarıyla ilgilidir. Öncelikle önemsiz bir kaşınma ve ovuşturma ile geçiştirildiği zannedilmektedir. Ancak aşırı dozda zehire maruz kalındığında diğer zehirlenmelerde olduğu gibi, nefes darlığı, bulantı, mide krampları görülmektedir. Denizanasına temas ettiyseniz, sudan çıktıktan sonra o bölgeyi amonyaklı su ile silin. Ancak yaraya dokunmayın, ovuşturmayın ve kesinlikle de kaşımayın. Aksi halde zehirin yayılmasına ve daha kötü sonuçlara yol açabilirsiniz.

DENİZ KESTANESİ :

Deniz kestanesi, genellikle kayalık ve temiz kumlu sularda ve diplerde yaşayan deniz canlılarındandır. Yapısı itibariyle top görünümünde olup, üstünde kısa, uzun ve düzgün aralıklarla sıralanmış uçları çok sivri iğnelere benzeyen dikenli bir deniz canlısıdır.

Denizde veya dipte farkına varmadan üzerine basıldığında veya herhangi bir yerinize sürtünmeden dolayı dikenleri batar ve kırılarak o bölgede kalır. Eğer bu dikenler hemen çıkarılmazsa zamanla o yerde şişkinlik oluşabilmektedir. Dikenleri çıkardıktan sonra o bölgeyi Alkol veya kolonya ile temizlemelisiniz. Aksi halde iltihap oluşmasına yol açabilirsiniz.

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 506
Bütün postalar: 6140
Bütün kullanıcılar: 470
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
mukemmel.tr.gg Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol